Kayıtlar

İlk Uçak Yolculuğum

  28 Haziran 2023 Çarşamba günü İstanbul havaalanından uçağa bindim. Yolculuğun 11 saat 5 dakika süreceği yazıyordu. Öncesinde ilk defa uçağa bineceğimi söylediğim kişiler korkma filan diyordu. O yüzden biraz endişeliydim. Uçağa geçtim yerimi bulup sırt çantamı yukarıya yerleştirdikten sonra yerime oturdum. Bir yanımda Japon bir kadın, diğer yanımda Fransız bir adam vardı. Yol boyunca Fransız adamın bana bazı konularda yardımı dokundu. Uçakta iki kere yemek servis ettiler. Bir kaç kere de içecek. Hostesler İngilizce, Türkçe ve bazıları Japonca da konuşabiliyordu. Türk Hava Yollarının uçağı olduğu için olsa gerek hepsi Türk. Uçaktayken fazla uyuyamadım. Ayrıca iki adet kağıt dağıttılar. Bunları doldurmamızı istediler. Yanımdaki Fransız adam bana kalem verdi. Bu sayede iki kağıdı da doldurdum. Formların içeriği tam olarak aklıma gelmiyor. Bir tanesinde ülkeye bir şey sokacakmışınız tarzı bir şeydi. Onu hatırlıyorum. Haa bu arada unutmadan uçakta wifi vardı. Ayrıca Türkiye hava sahasın

Güle Güle Türkiye

  Bu yazıda sizlere Türkiye'den ayrılışımı anlatacağım. 27 Temmuz Salı günü akşam 8:30 gibi yola çıktım galiba. Ama ondan önceki bazı olayları anlatayım. Daha önceki iki yazımda da dediğim gibi ailemle aram çok kötü. Bu yüzden anneme ve babama Japonya'ya gideceğimi söylememiştim. 18 Haziran Pazar gününü 19 Haziran Pazartesi gününe bağlayan gece memleketime doğru otobüs ile yola çıktım. Pazartesi sabahı memleketime vardım. Eve sabah girdim ama annem kuran kursundaymış. Öğlene kadar yorgunluktan biraz uzandım. Öğlen annem kurstan gelince sarıldık, hoş geldin filan derken valizimi gördü. "Neden bu kadar doldurdun valizini?" Diyince Japonya'ya gideceğimi söyledim. Tabii baya sinirlendi ve azarladı beni. "Evlatlarımdan kazık atmamış bir sen kalmıştın." Dedi. Tabii anneme 6 aylığına gideceğimi söyledim. Memleketteki bir hafta boyunca 6 ay sonra kesin dönmemi tekin edip durdu. Memlekette annem, babam, büyük ablam, yeğenlerim ve arkadaşlarımla vakit geçirdim. A

Merhaba

  Merhaba! Nihayet lise günlerinden beri hayalini kurduğum Japonya'da yaşama deneyimini yaşıyorum. Bu deneyimi yaşarken sizlere de yaşadığım, gördüğüm, deneyimlediğim bazı şeyleri anlatmak istiyorum. Şu anda her kes YouTube'da vlog çekiyor ve herkes YouTube'daki vlogları izliyor farkındayım. Ama ben söz uçar yazı kalır düşüncesiyle hareket ediyorum. Amacım bu blogu bir günlük gibi kullanmak. Türk insanı ile ortak paydamın çok az olduğunun ve Türk halkının benim gibi farklı düşünen, farklı yaşayan insanları sevmemeyi geçtim, düşmanlık beslediğini de çok iyi biliyorum. Ama 85 milyon kişi arasında elbet beni de anlayan, benim yazdıklarımı okumak isteyen birileri çıkacaktır. Günlük formatını seçmemdeki en önemli neden Donanım Haber'de yaşı benden genç bir kardeşimiz Japonya'ya öğrenci olarak gitmişti ve bir kaç haftada veya bir kaç ayda bir ne yaptığını yazmıştı. Bu kardeşimizin yaşadıklarını okumak hoşuma gittiği için ben de bu tarz bir girişimde bulunayım ama bunu sah

Ben Kimim

  İsmim Teoman. Orta büyüklükteki bir Anadolu şehrinde 1992 yılında dünyaya gelmişim. Gözlerimi açtığım ortam cehennem gibi bir yerdi ama çocukken tam olarak farkında değildim. Herkes çevresindeki büyüklerine bakarak örnek alır ve öyle büyür. Ama ben annem ve babam başta olmak üzere çevremdekilere bakarak ben bunlar gibi olmayacağım diyerek büyüdüm. Yani büyüklerimden örnek değil ibret aldım. Pişman da değilim. İyi insanlar olsalardı örnek alırdım elbette. Çocukluğumdan beri ailem, akrabalarım ve komşular tarafından ağır psikolojik şiddete maruz kaldım. Annem her gün ders çalışırken veya oyun oynarken gelir en az yarım saat bağırarak azarlar (hiç bir suçum olmamasına rağmen) ve yanımda ağlardı. Çevresinde yaşanan her şeyin hıncını benden çıkartırdı. Dedem, dayılarım vb. eve gelmesin diye dua ederdim. Çünkü ne zaman gelseler anneme kesin benimle ilgili bir şeyler söylerler ve benim daha çok zorbalık görmeme neden olurlardı. Bu aşırı cahillik ve zulüm ortamında büyüklerimden örnek almak